SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2748 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ قَالَ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ الشَّامِيِّ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ زِيَادِ بْنِ جَارِيَةَ التَّمِيمِيِّ عَنْ حَبِيبِ بْنِ مَسْلَمَةَ الْفِهْرِيِّ أَنَّهُ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُنَفِّلُ الثُّلُثَ بَعْدَ الْخُمُسِ

 

Habib b. Meslem el-Fihrî'den, denilmiştir ki:

 

Rasûlullah (s.a.v.) Humus (denilen beşte bir hisseyi ganimetlerden ayırdık) tan sonra (kalanın) üçte biri (ni) nefel olarak (mücahidlere) verirdi.

 

 

İzah:

İbn Mace, cihâd

 

Bu hadis-i şerife iki türlü mana vermek mümkündür:

 

1. Rasûlullah (s.a.v.) seriyye birliklerine "Elde edilen ganimetlerden humus denilen beşte bir hiseyi ayırdıktan sonra kalanın üçte-b irin i de size mükafat olarak vereceğim" diye va'dederdi. Sonra bu va'dine uyarak önce ganimetlerden beşte bir hisseyi ayırırdı. Kalanının üçte birini de va'dde bulunduğu seriyye birliğine nefel olarak dağıtırdı. Kalanı da tüm müeahidlere bölüştürürdü. Hanefi ulemasına göre Hz. Peygamber ancak ve­receği nefeli bu şekilde kayıtladığı zaman bu şartlara uyardı. Aksi takdirde nefeli humusu ayırmadan önce vermekte sakınca görmezdi.

 

2. Rasûlullah (s.a.v.) savaştan sonra ganimet olarak elde bulunan mallar­dan öncelikle humus denilen beşte bir hisseyi ayırırdı, sonra geriye kalan ga­nimetlerin üçte birini de (kahramanlıklarıyla dikkatleri çeken kimselere) ne­fel olarak verirdi. Kalanı da mücahidler arasında bölüştürürdü. Hadis ule­masından Hattâbî: "Bu hadisten nefelin humus ayrılmadan önce de ayrıl­dıktan sonra da verilebileceği anlaşılmaktadır" demiştir.

 

Fıkıh âlimlerinin nefelle İlgili görüşlerini 1337 numaralı hadis-i şerifin şerhinde açıklamış olduğumuzdan burada tekrara lüzum görmüyoruz.